8 Mart, “erkeklerden farklı cinsel organa sahip olmayı kutlama bayramı” değil ; kadının “onuruna sahip çıkma” bayramıdır !
Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü...
Ancak herkes bu özel günü kendi midesine göre kutluyor:
Kapitalist sistemin uyanık fırsatçıları emeği falan bir kenara atıp, bugünü “Dünya Kadınlar Günü”ne çevirdi. Amaç; kocalara, sevgililere pırlanta, koku, giysi falan kakalamak...
Dinciler ise farklı yöntemler izliyor:
Örneğin AKP’nin Soma Teşkilatı “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü nasıl kutlayacakmış biliyor musunuz?
Maden şehitlerinin ruhuna 301 hatim indirerek!
“Ne alaka?” demeyin... Oturup hesaplamışlar, 8 Mart 2015, 301 madencimizin “öldürüldüğü” facianın 301’inci gününe denk geliyormuş...
O yüzden AKP üyesi Somalı kadınlar da 301 hatim indirmeyi uygun görmüş...
Bilmeyenler için anımsatalım:
8 Mart 1857 tarihinde New York’ta 40 bin dokuma işçisi kadın, 16 saatlik çalışma saatinin 10 saate indirilmesi ve ücretlerinin yükseltilmesi için greve çıkar... Bunu birbiri ardına patlak veren grevler izler. Dolayısıyla 8 Mart, ABD işçi sınıfı için önemli bir gün haline gelir.
Bu olaydan 51 yıl sonra, yani 8 Mart 1908’de, yine New York’ta Cotton Tekstil Fabrikası’nda kadın işçiler, daha iyi çalışma koşulları için greve gider...
Bu grevde patronlar işçileri, dışarıdan destek görmelerini engellemek üzere fabrikaya kilitler ve çıkan yangında 129 kadın yanarak can verir...
26-27 Ağustos 1910’da Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda da bu tarih, Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin’in önerisiyle Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul edilir.
Yani… 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü;
Tüketen değil, üreten kadının günüdür !
Erkeği kullanarak yaşamını sürdüren asalak kadının değil, ekonomik bağımsızlığını sağlamak için gecesini gündüzüne katıp çalışan kadının günüdür.
Hediye alıp verme değil, dayanışma günüdür.
Baskılara boyun eğenlerin değil, başkaldıran kadının günüdür.
Birilerinin “g.tünün kılı” olan değil; en az erkeler kadar saygın kadınların günüdür.
Düşüncesi olmadığı için “Hüloooooo” diye ifade edenlerin değil; dünyayı beyniyle yeniden yaratn kadının günüdür.
“Beyim bilir” diyen kadınların değil, “ben bilirim” diyen kadınların günüdür.
Emirle örtünen değil, gerekirse isyan ederek sadece kendisinin istediği gibi giyinen, özgürce düşünen ve yaşayan kadının günüdür.
Kısacası 8 Mart, “erkeklerden farklı cinsel organa sahip olmayı kutlama bayramı” değil ; kadının “onuruna sahip çıkma” bayramıdır !
İşte bu yüzden dostlar, ben 8 Mart’larda tüm kadınları değil…
Sadece beyni olan ve onun değerini bilen kadınları kutlarım.
Hepsini, yüreklerinden öperim !
Günleri kutlu olsun…
(Mustafa Mutlu, Aydınlık 8.3.2015)