İtalya’da devlet utandı halk sanatına sahip çıktı
SANAT/KÜLTÜR
01 Şubat 2016
Büyük usta Michelangelo’nun kemiklerini sızlatan uygulama, İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin yaptırımların kalkmasının ardından ilk ziyaret ettiği Avrupa ülkesi İtalya’da gerçekleşti. İtalya Başbakanı Matteo Renzi ile birlikte Roma’daki Capitolini Müzeleri’ni gezen Ruhani ve beraberindekiler görmesin diye bazı çıplak heykeller beyaz panellerle kapatılmıştı. Sanatın beşiği, Rönesans’ın merkezi, yüzyıllardır resim ve heykeli yaşamın odağına almış, sanat eserleriyle birlikte yaşamaya alışmış İtalya’da halk doğal olarak bu saygısızlığa tepki gösterdi. Çünkü bu artık misafirin dini inancına saygının ötesine geçmiş, gereksiz bir işgüzarlıktı. Özellikle sosyal medyadan tepkilerini dile getiren İtalyanlar, profillerindeki resimleri kaldırarak yerine sanat tarihine mal olmuş nü yapıtlar koyuyor ve çeşitli caps’ler paylaşıyor. İran Cumhurbaşkanı’nın İtalya’dan sonraki durağı Fransa olduğu için Mona Lisa da konuya dahil ediliverdi. Louvre’da bulunan Leonardo Da Vinci’nin bu başyapıtının türbanlı edisyonu da en çok paylaşılanlar arasında. Tabii İtalyanlar bir de şunu merak ediyor ve bel altından vurmaya devam ediyor; ya Fransa Cumhurbaşkanı Hollande İtalya’yı ziyaret ederse... O zaman da bideler mi kapatılacak?
Bugün heykellerini kapatan İtalya’da 500 yıl önce Michelangelo gibi büyük bir sanatçı, “Kıyamet Günü”nü fazlaca müstehcen bularak daha “düzgün” bir hale getirmesini söyleyen Papa IV. Paulus’a baş eğmemişti: “Papa’ya söyleyin, bu küçük bir mesele ve kolaylıkla uygun hale getirilebilir. Önce kendisi yaşadığımız bu dünyayı uygun ve yaşanılır bir hale getirsin, sonra bu tablo da aynı uygunluğa girecektir.” Sistine Şapeli’ni tamamlamaya uğraşırken “Ne zaman bitireceksin” diye soran Papa’ya, “Bana ne zaman bitmiş gelirse” diye yanıt vermekten çekinmeyen sanatçıları doğuran İtalya, sanat yapıtlarıyla gurur duymalı. 20 milyar dolar için değdi mi?
RUHANİ: BEN İSTEMEDİM
Ruhani’nin heykellerin kapatılmasını kendisinin istemediğini açıklaması üzerine İtalya Kültür Bakanı Dario Franceschini de sorumluluğu almadı; ne kendisinin ne Başbakan’ın konudan haberi olduğunu söyledi. Bunun üzerine İtalyanlar, sosyal medyada “sorumlu benim” diye ortaya çıkmaya başladı. Bu sorumluluktan kaçma işi ne kadar da tanıdık geliyor değil mi? Sorumluluğu kimsenin üstlenmek istemediği o ülkenin adı Türkiye değil miydi? Neyse ki, Türkiye’de böyle edepsiz (!) heykellerimiz yok; olsa olsa birkaç ucube ve çanak çömlek... İçine tükürülmesi gereken heykeller zaten yıkılıyor ya da kaldırılıyor. Yoksa Allah muhafaza Ruhani Türkiye’yi ziyaret etse heykelleri ne yapardık? Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki zevksizlik abidesi taht-koltuklar mı dediniz? Onlar sadece Merkel gibi Batılı liderleri dehşete düşürüp tedirgin etmeye yarıyor.
‘İTALYANLARI HİÇ ANLAMIYORUM’
Renzi, İtalyan Rönesans’ının en önemli figürlerinden Machiavelli’nin fikirlerini olumsuz anlamda ele alıp, “amaç için her yolu mübah” gören politikacı tiplemesine cuk oturduğuna göre acımasız eleştirileri de göğüslemek zorunda. Özellikle “İtalyanlar hıyar (coglioni)” dediği telefon konuşmaları ortalığa dökülen Renzi’nin bu hıyarlığı kolay kolay unutulmayacak. İtalyanların Renzi’ye layık gördükleri “coglione”, hıyar, budala anlamına gelse de tam karşılığı burada yazamayacağım bir kelime. Bu yüzden çok komik olan yandaki karikatürü bire bir çevirmem mümkün değil ama yine de anlayabilirsiniz: “Ruhani: ‘Bu İtalyanları hiç anlamıyorum. Aletleri (cazzi) kapatıp, hıyarları (coglioni) karşıma çıkarıyorlar’.”
Aydınlık Gazetesi